4 Haziran 2016 Cumartesi

Bu Sezon Bir Kenarda DURSUN

       
      Başlangıcı ile bitişi arasındaki fark belki de zamanında Adnan Sezginin dediği gibi "Tez Konusu" olacak 2015-2016 sezonunu her ne kadar kupayı alsakta hayal kırıklıkları ile bitirdik.

        Ligde ilk 5'e giremeyen buna rağmen bazı yöneticiler tarafından başarılı adletilip bunun farkına varılamayan bir yıldan sonra bende sizlere akıllarda kalan olumlu-olumsuz isimlerden küçük bir seçme yaparak paylaşımda bulunup hafızaları tazelemek istedim.

-Sezonun En İyisi( Lukas Podolski )
       
            Aslında çok fazla alternatifi olmayan bir seçim oldu benim için, sanırım sizde aynısını düşünüyorsunuzdur. İlk sezonunda maliyet-fayda anlamında tarihimizin en verimli transferlerinden biri haline gelen Lukas 43 maçta 17 gol 10 asist ile sezon başında yapılan burun kıvırmalara rağmen Kewell esintileri yansıtıp efektifliğiyle kilitlenen maçlarda en aktif oyuncumuz oldu, kupayı da kazandırarak şimdiden unutulmazlar arasına girdi bile diyebiliriz. Kanayan burnu, içtiği çaylar, basket takımına desteği, yaptığı sosyal medya paylaşımları ile zaten taraftarın fenomen futbolcuları arasına giren Alman oyuncu Euro 2016'da milli takım kadrosunda da yer bularak aslında daha iyi bir kadro ile daha çok iş yapacağının mesajını da herkese verdi sanırım; teşekkürler Poldi.

-Sezonun Çıkış Yapan Oyuncusu( Sinan Gümüş )
     
           Tabi ki tek tercihimiz var, 88 gün sakat kalsa da, hocaları tarafından U21'e yollansa da, sadece taraftarın değil sanırım tüm kamuoyu tarafından da hep ilk 11 oynatılması beklenen 94 doğumlu bir yıldız doğuyor diyebiliriz. Aslında geçtiğimiz sezon oynatılıp bu sezon olmuş hale gelmesi gerekiyordu lakin geciken bir değerde olsa sonunda ortaya çıktı diyebiliriz kendisine. 26 maçta 11 gol 4 asist ile soyadı gibi bir performans sergileyen gurbetçi oyuncunun altın sezonunun gelecek sezon olabileceği açıkça gözüküyorken Euro 2016 kadrosuna alınmamasını hangi sebeple olursa olsun yanlış olduğunu düşünüyorum.

-Sezonun En Kötüsü( Ryan Donk )

           En zorlandığım bölüm bu oldu desem yalan olmazdı gerçekten, o kadar çok isim vardı ki hatta Başkan, yönetim ve hocalarda buraya layık duruyorlardı ama ilk devre ile ikinci devre arasında gösterdiği inanılmaz uçurumsal performans, 6 ay sonra sözleşmesi bitmesine rağmen ödenen tutar ve sahadaki vurdumduymazlık, yapılan hayati hatalar ilk kendisini tercih etmemi sağladı. Rıza Çalımbay eseri stoperden ön liberoya devşirilmesi ile artan performansı bize katkı sağlar diye alınan Hollandalı isim Melo sertliği gereken bölgeye Emre Çolak kadar bile direnç getiremediği gibi büyük takım macerasını 6 ayla sınırlı tutmak için elinden geleni yaptı. Gelecek sezin takımda görmeyi ummadığımız bu isim belki de performansıyla bu kategoriye layık diğer arkadaşlarının önüne geçti ama sizi de unutmuş değilim hatta tüm taraftarların aklındasınız...