21 Haziran 2015 Pazar

Yeni Pirlo mu Sadece Alternatif Mi; BİLAL KISA

       
          Çifte kupalı takımımız kadrosunu güçlendirmek adına ilk hamlesini Akhisar Belediyespor'dan Bilal Kısa ile sözleşme imzalayarak yaptı. O.sahada hem ön libero hemde forvet arkası olarak görev yapan 32 yaşındaki tecrübeli oyuncu için sözleşmesi elinde olduğundan dolayı herhangi bir bonservis ücreti de ödenmedi.

           Hamza Hoca kendi tanıdığı hatta kendi parlattığı bir isimi kadrosuna kattı, tabi ilk transfer bu şekilde olunca hem oyuncunun yaşından hem de yıldız beklentisinden dolayı tepki ve eleştiriler biraz yoğun ve şiddetli oldu. Peki gerekli miydi gerçekten bu hamle yoksa yapılmasa da olur muydu diye soranlara istatistiksel bilgilerle cevap vereyim, seçim ise artık size kalsın.

          Süper Lig'de geçtiğimiz sezon toplam 31 müsabakada oynayan tecrübeli isim 6 gol 10 asist ile sezonu tamamladı, 4 kupa maçı ise ona efektif istatistik katamadı. A milli takım formasını 8 kez giyme başarısı gösteren futbolcu ilk milli maçına 2006 yılında çıkmış daha sonra uzun süren bir ara ve Hamza Hoca sayesinde değişen pozisyon, yükselen performans ile tekrardan Ay Yıldız günleriyle yürüyen bir kariyer oldu.

          Geçtiğimiz sezon en çok faul yapılan isim ünvanını da kazanan Bilal Kısa ayrıca en çok ikili mücadeleye giren isim olarak ta istatistiklere kendini yazdırdı, yani aslında yumuşak gözüken oyun tarzı, mücadeleyle birleşince dikkat çekici bir performansa yol açtı.

          Tekniği konusunda herkesin hemfikir olduğu, savunma arkasına attığı paslarla gol attırma özelliği yüksek olan isimin öncelikli olarak takımımıza hayırlı olmasını, sonra da sadece gelip geçici bir hikaye olarak raflarda yarım kalmaması dileğiyle; gerisi mi artık sahada göreceğiz Pirlo mu yoksa kopyası mı oynuyor diye.

   

4 Haziran 2015 Perşembe

DUBLE KUPA, BEKLE BİZİ AVRUPA


     Mayıslar bizimdi evet ama Haziranı da boş geçmeyelim dedik Türkiye Kupasını'da hem de rakibin sahasında kazanarak 15 yıllık çift kupalık hasreti dindirdik; hem de bu kadar kötü başlanmış bir sezon sonunda.

     4.yıldız hedefiyle çıkılan yolda, tutmayan aşı sonrası gelen değişim; 3 başkan, 2 hoca ve 2 kupayla sonlanarak belki de tarihe bizi kazıyarak bir kere daha ne şartlarda olursak olalım herşeyi başarabileceğimizi gösterdi dosta düşmana. Öncelikli olarak ben şahsım adıma emeği geçen herkese teşekkür ve şükranı bir borç bilirim, sonra da karda kışta, yağmurda dolu da, iş çıkışı Cuma yorgunluk sinir-stres, yol-ulaşım, para-pul sorunu demeden benim gibi stada giden cefakar taraftara da armağan olsun bu kupalar.

    Bundan sonrası daha zor tabi ki, bu sezon ve başarılarla kıyaslanacak gelecek sezon hatta asıl misyonumuz olan Avrupa'da başarı da beklenecek doğal olarak; lakin zaten bizi diğerlerinden ayıran en büyük özelliklerden biri de sürekli kazanma ve başarı kültürü değil mi, kendimizi sürekli geliştirerek herkese meydan okuma yetisi değil miydi.

    Neyse artık biraz sevinelim eğlenelim öncelikli olarak, her tarafı dört yıldızlı bayraklar, satın aldığımız ürünler ve rakiplerle geçilecek dalgalarla süsleyelim; ama unutmayalım ki çok daha güçlü olmalıyız çok daha sağlam durmalıyız. Son sözümde büyüklük taslayanlara, kazanılan kupaları saymaya zaten gerek duymuyorum ama unutmayın sakın Sneijder size bir şey söyleyecek birdaha!