15 Kasım 2016 Salı

Köprüden Önce Son Çıkış

 
     Bir "Dünya Derbisi" haftasına daha geldik sonunda, bir hafta daha sürekli gazete ve televizyonlarda yapılan analizler hatta maçın bitimiyle de bitmeyecek yorum ve tartışmalar ile geçecek; işte, sokakta hatta evde birbiriyle ters çelişen düşünceler, kızdırmalar ve espriler bizleri bekliyor olacak.

     Bizim açımızdan olaya baktığımızda ise evimizde aldığımız 2 mağlubiyet sonrası pozitiften negatife dönen ivmenin açtığı tahribat sonucu ortalıklarda dolaşmaya başlayan hoca değişikliği ya da şampiyonluktan uzaklaşma hatta kopma söylemleri aslında maçın çok daha kritik ve hayatı bir önem kazanmasına yol açtı.

     Peki nedir artı ve eksilerimiz, neler yapılmalı ya da yapılmamalı kısaca kendimce toparlayayım dedim; öncelikli olarak doğru kadro sablonuyla ve doğru isimler çok önemli bizim için nedeni de çok basit her mevkii de aynı kalite ve kapasitede oyuncumuzun mevcut olmaması.

     En zayıf mevkiimiz olan Stoper tandeminde doğru ikili ile ki kesinlikle Semihsiz bir göbek hatta Chedjou'nun rahatlığı yerine Kadıköy golcüsü Hakan Balta ve Serdar Aziz ikilisinin riskli ama en ideali olduğunu düşünüyorum. Bir baska coklukta yokluk yasadığımız mevki olan sağ bekte mevcut 3 bekten ise ben Cavanda ile başlanmasını her ne kadar savruk ve hazır olmasa da daha uygun görüyorum çünkü hızlı kanatlarını en azından hızıyla kesme ihtimali daha makul gözüküyor.

     Orta sahada ise Topalsız topallayacaklarını düşündüğümden kalabalık tutup topa hakim olarak oyunu istediğimiz gibi yönlendirmemiz uygun olacaktır ki 3'lü tutarak orayı zaten yüksek olan topla oynama yüzdesini daha da arttırarak hem taraftarı hem de rakibi sinirlendirmek güzel bir hamle olabilir.

    Kalabalık orta sahanın bir yararı da özellikle Wesley'in ön bölgede işine daha çok odaklanması ve Bruma'nın hızından çıkamama ihtimalleri yüksek bekleri daha da geriye yaslayarak oyun kurulmasını zorlaştırmak olacaktır. Eren'e ise en zor görev düşüyor en sağlam yerleri olan tandemlerini baskı ile zorlayıp hava hakimiyeti yüksek isimlere üstünlük kurarak topu önde tutması maçın kritik nuanslarından biri olacak bizim açımızdan.

     Maç öncesi yine ortamı germe çalışmaları yapan rakibin oyununa da pek gelmemek gerekir çünkü sahada da hakemi etkilemek için aynı hamleleri yapacaklardır, sakinlik ve kendi oyunumuzu oynamaya çalışarak 3 puanla dönülmesi hiçte supriz olmayacak bir pazar bekliyor bizi; negatif sonucun ise çok farklı yerlere götüreceği bir süreç artı birde karanlıkta alınan kupayı göremeyen uzun süre sonra oraya gelecek taraftarı sevindirmek aslında çok yakında yeterki doğru işleri doğru zamanda yapalım çünkü bizim formamızda ki yıldızlar bile bazılarının ezilmesine yeterli oluyor.

     

4 Kasım 2016 Cuma

Fragman Bitti Peki Film İzlenecek Kıvamda mı?!


     10.haftaya geldiğimizde büyük bir havayla başlayan pozitif ivmenin 40 bin kişiyi stada çekmesine kadar yükseldiği bir ortamdan son 2 iç saha maçının kaybıyla bir anda negatife döndüğü bir akşam yaşadık.

     Lig lideri yeni adıyla Başaksehir aslında 3-4 ayın takımı değilde senelerdir Abdullah Avcının beraber çalıştığı hatta U17 zamanlarından bile adamları olduğu, bizim beklerimiz sorgulanirken 2 altyapıdan çıkan bekimizle ligi salladıkları; bizde hayal kırıklığı olan bir Mehmet Batdal'dan "Çakma İbra" yarattıkları ve Visca gibi gözümüzün dibinde olan ama acabalar nedeniyle büyüklerin tenezzül etmediği bir sistem takımı şeklinde yoluna devam ederken bizde sistemi değiştirmek yerine sisteme kapılınca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

     Takım evet modern futbolun getirisi topa hakim olmak konusunda JOR Bey'in memleketinden esintiler sergiliyor lakin sürekli söylediğimiz önde efektiflik sadece Bruma'nın ayağına ve Wesley'in şutlarına bakıyor maalesef. Beslenemeyen bir Eren, orta yapamayan 2 bek, sahada sadece adı olan Selçuk, yeterliliğini hep sorğuladığımız stoperler gibi bir çok düzenli söylediğimiz sorunlar güç seviyesi yüksek takımlara karşı daha da belirginleşince umutsuz bir vaka görüntüsü oluşmaya başladı herkesin kafasında tekrardan.

     2 zorlu maç öncesi milli takım arası belki ilaç gibi gelecek ama vücuda sürekli ilaç almakta zararlıdır bilirsiniz, takımlar oturmaya başladıkça işler ciddileştikçe sorun çözümü zorlaşıyor ve kellik daha da ortaya çıkmaya başlıyor.

      Doktor kolu kaybetmeden parmağı koparmalı artık yoksa, önce kol sonra vücut iflas edecek, bunun içinde en atıl zamandayız şu anda yoksa herkes sadece fragmanı izleyip filme gitmeye tenezzül etmeyecek, fragmanda belirli süre sonra kimse tarafından hatırlanmayacak bile.