27 Ocak 2014 Pazartesi

G.Saray'da Transfer Bitsin Artık...


Bir klişe, bir gelenek, bir tabir-i caizse fenomen oldu bizde bu laf; her sene, her zaman, her an söyleniyor ve sanırım söylenmeye de devam edecek.

Tamam asıl manası scout ekibine gönderme oluyor, düzenli araştırma, takip ima ediyor ki ben bu işlerin Türkiye'de ne kadar olduğundan şüpheliyim lakin, artık şu kampa yetişsin iyice takıma alışsınlar sisteme uyum sağlasınlar.

Bitirin transferleri sonra son dakika da alıpta biz aldık hoca oynatamadı muhabbeti yapmayalım yine.

3-5-2 mi Desem 4-2-3-1 mi Desem Derken...



Ligin ikinci yarısı dün itibariyle bizim için başladı G.Antep deplasmanında; ancak sıkıntılı başladı hem de her anlamda. Malum ara transfer dönemi, kontenjan safsatası ve gazetelerde çıkan yüzlerce haber varken biz lisans olarak sadece Umutla Salihi yetiştirebildik anlaştığımız 5 isimden.

Takımda gitsin denilenler de oynatılmayınca iki de sakat malumunuz, birde Burağın cezası Sabriyi sol bek te oynattı Amrabatı kurtarıcı olarak oyuna sokturdu.

İlk 21 dakika 3-4-1-2 sonra 80 e kadar 4-2-3-1 sonra son 10 dakika yine 3 lü savunma, Mancininin futbolculara taktikleri kağıtlarla anlatması derken maç ha yedik ha atacağız sözleriyle berabere bitti ve aslında ilerisi için hiçte iyi sinyaller vermedik maalesef.

Şimdi analize falan gerek yok ama kısaca dün kanatlar çalışmadı, Drogba ileride top tutamadı hatta hiçbirşey yapmadı, orta saha da Emre oynadığında çok kuvvetsiz kaldı Umut ve Eboue sağdayken orası yol geçen hanına döndü vs...

Mancini neyi yanlış yaptı derseniz önce Melo stoper olacaksa Emre olmayacak onun yerinde Yekta,Umut hatta hiç olmadı Ceyhun oynayacak; Eboue kötüyse çıkaraksın, Sabriyi de hiç oynatmayacaksın...

Neyse bir kadroyu tam görelim önce ama sene başında hatta 2-3 senedir eksik yapılan kadro mimarisinin sorunları hala devam ediyor, ne de olsa maç çok bizde Pazar-Çarşamba izle izle analiz yap yap dururum...

11 Ocak 2014 Cumartesi

KUPA BEYİ BELLİ DE KUPA KIZI KİM OLDU YİNE ACABA...


Bence bayan basketbolunda biz artık finale kalırsak oynamayalım bundan sonra; yok yok cidden kupayı versinler bize hemen, hem yazık diğerlerine de boşa çaba, emek sonuç hüsran...

Üst üste 5 sene olmuş gazeteler yazıyor ben değilim bunu söyleyen, kupa kazanmak gerçekten adetimiz oldu artık hayır müze dolacak daha büyüğü lazım olacak ondan korkuyorum :)

Neyse 76-70 bitti bu seferde skorlar değişiyor ama sonuç hep aynı, aynı olmaya da devam edecek armanın ruhuna inananlar, formanın değerini bilenler için; Kupa Beyi boşuna denmiyor bize ama Kupa Kızı da çok yakışıyor bazılarına, bizi kendine rakip görenlere.

DOĞRU HAMLELER = KASIMPAŞA A.Ş.


Aslında Türkiye'nin M.City si diyebiliriz; malum yönetimin Türkiye'nin en zengin kişilerinden oluşması, stadı ve tesislerin tamamlanması ben geliyorum mesajını veriyordu tabi ancak hayat oyunlardaki gibi para harcayarak ya da en çok para harcayarak sürekli kazanacağınız anlamına gelmez.

O yüzden sene başından beri yapılan doğru ve kaliteli hamleler, harcanan doğru paralar yavaş yavaş hedefine yerine varıyor demektir; ilk yarıyı da 3. sırada bitirmeleri zaten bunun göstergesi ki devre arasında da bu hamlelerine devam ediyorlar.

Tunay ve özellikle benim biz de görmek istediğim en kaliteli isimlerden biri olarak gördüğüm Alpaslanın transferleriyle de daha da kuvvetlenen ve doğru yapıya ulaşan bu takımın bence bir de doğru sol bek transferiyle çok büyük bir süprize imza atması içten bile değil demek ki önemli olan çok para harcamak değil parayı doğru harcamakmış bunun en güzel örneklerinden biri İstanbul'un Avrupa yakasında duruyor gözümüzün önünde

ASIL TRANSFER KİM...


Dün hazırlık kampı kapsamında katıldığımız turnuvada ilk maçımızda AJAX'ı 2-1 mağlup ederek skor anlamında güzel ve eksiklerin daha net görülmesi anlamında ise faydalı bir maç izlemiş olduk hep beraber.

İlk yarı 3-5-2 ikinci yarı 4-4-2 denedi Mancini; özellikle ilk yarıda kanatlardan ki Brumanın sağ kanat oynamasından dolayı defansif zaafiyetinden verilen pozisyonlar, ortadaki üçlünün birbiriyle uyumsuz olması ikinci yarıda nerede oynadığını anlayamayan ve ilk başlarda bocalayan bir kadro ve bence yetersiz kapasiteli bir çok adamın bir arada oynamasına rağmen Hollanda Ligi liderini yenmek önemliydi aslında.

Şimdi önce Hajrovici analiz edeyim diyordum ancak hem yanındakilerin yetersizliği hem de daha 2 gün önce takıma gelmesi pek yazacak ve fikir üretecek bir analiz imkanı sağlamadı ancak ilk intiba teknik yalnız biraz ağır olmasıydı. Birde senelerdir takımda göremediğimiz ve görmek istediğimiz iki hamle gördüm ben dün akşam; defansta Emre orta sahada İbrahim hamlesi.

Emreyi biraz Büyük Kaptana benzettim kademesi iyi, pozisyon bilgisi üst düzeydi tabi ki fiziksel eksiklikler normal ve heyecan çok doğaldı ancak beğendim, İbrahim ise zaten Auxerre altyapısı olan kalite kokan bir isim, attığı golü ise takımdaki birçok ''star'' atamaz emin olun o yüzden böyle devam diyorum hatta Manciniye de bir tavsiyem her istenen yerliye çekilen milyon euroluk meblağları ödeyeceğimize bu çocuklarda ısrar edelim, ne de olsa bazılarından kötü olamazlar değil mi neyse yine de bekliyoruz hem transferleri hem de Celtic maçını.

9 Ocak 2014 Perşembe

BEN DEĞİL TABELA SÖYLÜYOR, SARI KIRMIZI > SARI LACİVERT


Biraz önce eşimle Ülker Arenada Eurolig maçından geldim ve çok düşündüm bu yazıyı yazıp yazmamakla ilgili olarak; malum kendisi diğer takım taraftarı ve ona sözüm olduğundan dolayı birlikte tuttuğu takımın maçına gittim aslında maç sonucuna bakınca doğru yaptığımı da anlamış oldum.

Maçla ilgili kısa teknik yoruma gelince Huertasın inanılmaz liderliğinde rakibin pota altı zaafını iyi kullanan ve sürekli oradan zorlayan bir Barca ve L.Kleiza ile L.Zoricin özellikle çok etkisiz oyunu s-onrası Melihten ekstra katkı gelse de 3'lük yüzdesi çok düşük bir takımın maç boyu rakibi takibi ve 76-73 Barca galibiyetiyle biten bir karşılaşma.

Şimdi maçın benim için özel olan yanı eşimle gitmiş olduğum ilk basket maçı olmasının yanısıra; sanırım uğurlu geldi bana :), Barcanın benim orada olduğumu hissedip sarı-kırmızı formayla sahaya çıkması ve aldığı galibiyet oldu, yine kanıtladılar her yerde Sarı Kırmızının en büyük olduğunu.

Bir de dip notum var VIP te yok denecek kadar azdı, hatta koymasalar da olurdu, benden tavsiye L.Kleiza ve L.Zorice verdikleri paranın binde birini burada ki yemeklere harcasalardı daha makbule geçerdi özellikle de benim için ne diyeyim benim olduğum stat, salon ve mekanda Sarı Kırmızının kaybetmesi çok zor bir daha kanıtlamış oldum.

7 Ocak 2014 Salı

BOSMAN SADECE ESKİŞEHİRDE Mİ GEÇERLİ DEĞİL...


Şimdi Lewandowski Bayern'e gitti malum hem de 1,5 sene önceden; birde en büyük şampiyonluk rakibine, ezeli rakibine...

Bizde olsa taşlarlar yok yok, kesin asarlar adamı; ben Eskişehir'de okudum benim için yeri çok özeldir hatta eşim izin verse alırım onu da oraya yerleşirim ancak bu takımı yönetenler önce futbolcularının parasını ödemek yerine kime kimi ne kadara satarım derdinde olduklarından dolayı belki de sürekli kendilerine düşman topluyorlar birde bizi kendilerine hedef tahtası olarak seçip aslında bence gündemi değiştiriyorlar.

Bosman denen bir kural var bunu Es Es Bandosu, Kızılcıklı falan anlatsın gerekli mevkilere; birde futbolcu köle değildir anlatsınlar; ha bu işi yapamıyorlarsa da bıraksınlar. Ben çok meraklısı değilim biz aslında çok meraklısı değiliz oyuncularının ancak onların da geleceği için bence bırakın şu ayrılmak isteyenleri artı birde tavsiye; Drogba ile görüşebilirsiniz almak cabası; tabi alabiliyorsanız.

5 Ocak 2014 Pazar

DÖN GEL DÖN GEL...



Her ne kadar ben dahil; birçok kere eleştirsek de, performansı yeterli olmasa da oynadığı zamanlarda, onun kariyerinde belki de Türk futbolcu hiç olmadı tarihimizde, hiç kimse hem Bayern Münihte hemde Real Madridde oynamadı.

Kalitesi belli, yaptıkları ortada olan bir isim ki bence bu belindeki sakatlık hep engelledi uzun süre gerçek performansını göstermesine; çünkü hissediliyordu dönerken bile ağırlığı ve zor hareket ettiği o yüzden sağlam bir Hamit yeni transfer katkısı verir hatta takımı hem bir kademe üste çıkarır, hem de oyun anlayışında Mancinin sistemine uygunluğuyla saha içi koordinasyonun daha kolay sağlanmasına yardımcı olur, o zaman sadece Kenan Doğulu değil biz de aynı şarkıyı söyleyelim '' Dön Gel Dön Gel''

VARAN 1 GELDİ VARAN 2 ÇOK YAKINDA...


Aslında süpriz oldu ilk açıklama benim için çünkü Türk pasaportunda oynama problemi olduğundan dolayı biraz zaman alır veya alınması konusunda düşünülür diye tahmin ediyordum ancak öyle olmadı.

Çok sevindim bir kere ana tarafından hemşerimdir kendisi; kötü futbolcu çıkmaz oralardan kendimden bilirim :) Şaka biryana E.Baliç ve E.Boliç nasıl kökenlerinde Türklük varsa, hatta baskette de Mirsad Türkcan gibi bir örnek varsa bizde İzzeti artık o şekilde oynatabileceğiz ki kontenjan da açık olmamasına rağmen KAP'a bildirimi düştü çünkü malum uzun zamandır anlaşılan Alex Telles için Dany'nin gitmesi bekleniyor...

Şimdi birkere kesinlikle bizim iki kanatta birden oynayabilecek; Bruma kontenjandan dolayı oynayamadığı, Amrabat, Aydın gibi isimlerde bu takımda oynama yetileri bence yeterli olmadığı için ihtiyacımız olan mevkiye bir transfer.

İlk olarak 2011-2012 sezonunda yavaş yavaş Grasshoppersda kadroya girmeye başlayan ki o sezon kendisini göstermeye başlamış, 2012-2013 sezonunda takımın en önemli yıldızlarından biri olmuş ve bu sezonun da ilk devresinde de performansını devam ettiren; hem atan hem de attıran, ters ayaklı bir kanat oyuncusu aslında bu da iki kanatta da rahatlıkla oynayabilme yetisi sağlıyor kendisine ki milli takımda da artık forma giymeye başladı bu henüz 1991 doğumlu genç yetenek.

Maliyeti henüz açıklanmadı ancak 4 milyon Euro civarı bir tutar söyleniyor ki bu istatistiklerde, bu yeteneklerde, bu yaşta bir isimin bizim ligimizde Anadolu takımlarından alınmak istenmesi halinde heralde en az iki katı fiyat çekileceğini düşündüğümden; bence çok doğru bir hamle yapıyoruz, artık saha da bu söylemlerimin ne kadar doğru olduğunu kanıtlayacaktır umarın kendisi ne diyeyim o zaman '' Dobrodosli İzzet''

3 Ocak 2014 Cuma

ACİL BİR ÜFÜRÜKÇÜ LAZIM...

Gerçekten taktiksel analiz, yok efenim yüzde 68 üçlük atmış rakip; uzunumuz yoktu, kısalar yüzdesiz attı vs. hiç boşa konuşmaya gerek yok aslında.
Tek çözüm var üfürükçü hoca; yok yani acaba diyorum önceden de yazdım hastane sponsor olunca belirli bir anlaşmamı var da şu kadar adam gelmeli hastanemize ki size yıllık bu kadar para verelim diye gerçekten garip çok garip.
Hayır sene başı sakatlıkları anlarım yanlış idman, iyi hazırlanamama; şansızlık, rakip darbesi veya antremanda arkadaş darbesi falan ama grip olupta Furkan gibi profesyonel ve zor sakatlanan bir isimin bile oynayamaması; maçın en kritik anında takımın beyininin ve bence şu anda en kaliteli skorerinin sakatlanması…
Yok yok kim ah ettiyse nefesi çok kuvvetliymiş gerçekten ama buna bir çözüm bulmak lazım, ha benim var bir tanıdığım en azından kurşun döker takıma ama kurban falan mı kesmek lazım acaba ya da bir okutup üfletmek mi gerekiyor  bilemiyorum ancak yapılması gerekn bu dönemde desteğimizi azaltmadan devam etmek çünkü çok hakkediyorlar…