30 Ağustos 2014 Cumartesi

HERKES LAYIK OLDUĞU YERDE, DEVLER LİGİNDE 13.KEZ!


     
      Evet Ş.Ligi müziği benim için ayrı bir önem teşkil eder, düğün giriş müziğim olmasının yanında G.Saray deyince aklıma ilk gelen uluslararası futbol arenasının en büyük organizasyonu ve bize çağrışımı demektir.

     D Grubunda olacağız bu sene, 3 defa üst üste ve toplamda 13.kez olmak üzere bir Devler Ligi takımıyız ki üst üste 3.kez gruplardan çıkmak istiyoruz bunu da başarabilecek bir takım varsa adı kesinlikle G.Saraydır.

     Geçen sene ki öncelikli olarak grupla kıyaslarsak daha kağıt üzerinde makul gözüken bir kura oldu ancak genel hatlarıyla bakınca da Dortmund ve Arsenal arkasında 3. sırada olmamız makul gözüken bir tablo var ortada.

     Bu grubun favori takımı 2. torbadan gelen B.Dortmund gözükmekte, J.Klopp önderliğinde kompakt ve hızlı oyun oynayan, form tutturdukları zaman Avrupa'da herkesi yenebilecek çok korkutucu bir takım  ki tek avantajımız Almanya'da bile yalnız kalmayacağımız.

    Arsenal ise hala geçmişin torpilini yiyen, wonderkidlerle bu işin olmayacağını anlayan lakin henüz en üst seviyeye ulaşamamış, Avrupa'da da istikrarsız bir takım tabi ki kadro yapıları, genişlikleri, isimleri, markaları çok iyi ancak baskı altına girince hata yapabilecek yapıları da bize şans doğuruyor.

    Anderletch ise grubun tek şampiyonu olmasına rağmen kağıt üzerinde en zayıfı olarak gözükmekte, Avrupa takımı olmaları ve tecrübeleri önemli bir unsur tabi ki ancak başarıları son senelerde hiç yok denecek kadar az ki gruptan çıkma ihtimalleri de çok büyük bir süpriz olmazsa imkansıza yakın gözüküyor.

    Biz şansımızı kendimiz belirleyeceğiz bu grupta, Derwallinde dediği gibi G.Sarayın olduğu heryerde umut vardır ki biz Avrupa takımıyız, rakipler yine 3 takım tutacak biz ise yine kendimizle gurur duyacağımız bir hikaye yazacağız; peki nereden mi biliyorum, tarihe gözatmak yeterli bilmeyenlere de duyurulur.

4.YILDIZ İÇİN...

   
     2014-2015 Sezonunu Bursa deplasman galibiyetiyle açıyoruz ve 4. yıldız yolculuğuna 3 puanla başlıyoruz sezona. Aslında pekte iyi başlamadı sezon bizim için sorunların daha çok gözüktüğü bir başlangıç diyebiliriz; sponsorsuzluk, gelmeyen transferler; oturmayan takım yapısı, kötü oyun sonrası kaybedilen Süper Kupa.

     İlk maçlar hep zor olmuştur ancak rakip Bursa ve 6 deplasman senesinde alınamayan galibiyet hasreti daha da zor kılıyordu bizim için maçı ki ilk yarıda yine yavaş, pasif ve etkisiz kontrol oyununun atak futbolundan önde olduğu bir takım vardı sahada. 2.Yarıda ise aslında topun önce hakimiyetini alarak ilk golü bulmak sonra da rakibi kontrollü bekleyip kontralar ve bence doğru hamlelerle güzel bir başlangıç yapıldı sezona.

    Prandelli sürekli hazırlık maçlarında denediği 4-2-3-1 den vazgeçip zaman zaman 4-3-1-2 ve 4-3-3 oynatarak rakibe göre şablonunu hazırlamıştı bu sefer. Bu belki de gelecek transferlerle bundan sonra da bu çeşitlilikte oynayabilecek bir takım istediğini herkese gösterdi ki istediği oyun içinde gerçekten hem takviye hem de zaman gerekiyor bunu da görmüş oldu.

    Ben hocaya çok güveniyorum ve artık gelmesi gerekenleri bekliyorum, sonra takım birlikte oynadıkça zaten daha net bir fikir sahibi olacağız ancak bu takımın potansiyeli ve bu sezon ki kadrosu böyle değil olmamalı da çünkü önümüzde kazanılacak bir Şampiyonluk ve Avrupa'da alınacak zaferler var; bekliyoruz güzel günler gelecek inanıyoruz.

18 Ağustos 2014 Pazartesi

VİRA BİSMİLLAH


             25 Ağustos'ta Süper Kupa maçıyla bu sezonu da resmen açıyoruz; daha transferler bitmese de ki yine geciksek te şu an eldeki imkanlar ile yeni sezon ve hedeflerimizle ilgili olarak kısa da olsa bir analiz yaparak başlamak istiyorum.

         Hoca değişikliğinin her ne kadar istemesem de olumlu ve pozitif olacağı kanaatindeyim; Prandelli eldeki imkana göre kadro oluşturan, söylemleriyle ve hazırlık maçlarıyla hızlı oynamak isteyen takımı çabuk tanıyan ve eksiklikleri de bilen bir intiba verdi bizlere.

        Kadro ve oyun şablonu 4-2-3-1 olarak gözükmekte ileride Burak öndeki tek, arkasında kontenjana göre Bruma-Sneijder-Olcan hızlı, seri ve zeki atak organizasyonları derleyen bir ekip olarak hücum varyasyonlarında ilk alternatifler olarak elimizde şu anda mevcut. Melo-Selçuk değişmez orta ikilisi hücum ve defans arasındaki koordinasyonu sağlarken, sağ bekte benim de çok şeyler beklediğim Veysel, solda hızlı ofansif bek A.Tellles, stoperde de daha tam uyum sağlayamayan Semih, Chedjou ikilisiyle Muslera dirençli bir takım var şu anda önümüzde.

        Rakip hoca değişikliği ve bize karşı 2 sene üst üste Süper Kupayı kaybetmenin verdiği hırsla ki kupayı kazanmak isteyeceklerdir tabi ki lakin finallerde kazanma kültürü, kupa takımı olmamız bizim bence yine en büyük avantajımız her ne kadar eksiklerimiz olsa da yine kazanarak başlamak sezona da psikolojik üstünlük kurmak açısından da önemli olacak.

       İddialı olmalıyız ancak gerçekçi de olmalıyız, takım ve sistem oturmasa da transferler yetişmese de kazanacağımızı düşündüğüm bir kupa daha bizi bekliyor; neyse Kupa Beyi biziz, Kupa Kızı da orada olduğuna göre bekleyelim sonucu Vira Bismillah diyerek çıkalım 4. yıldız yoluna.