28 Kasım 2013 Perşembe

BEKLEYEN DERVİŞ BEKLEMEKTEN GEBERMİŞ Mİ?


 


Ne kadar şanslıyız ki her maçta gol yiyen bir takımımız var, her maçta bol bol gol izleyebiliyoruz; isimler, taktikler değişse de sonuç pek değişmiyor.

Önceden yazmıştım ‘’devrim’’ lazım diye ancak o olana kadar da sanırım sabırlar taşıyor artık. Malum ‘’ bu forma kutsaldır nasip olmaz herkese’’ sözleri duyulmaya başladıysa tribünlerden bilin ki bir aşama sonrası çok tepkili ve sert olacaktır. Beklenen zamanda belli aslında Juve maçı sonrası ya geçici bahar ya da yine bana hüsran günleri olacaktır, ama biraz tepkili olacak sanırım bu sefer.

Eldeki kadroyu hep aynı şeyleri yazmak istemiyorum artık ancak ruhsuzluğa da değinmek lazım, mahalle maçında yapılmayacak hatalar, yenen gollerin basitliği, rakip kim olursa olsun 10 kişi oynayan bir takıma karşı doğru düzgün hücum edilememe baskı kurulamama…

Manciniyi eleştirmek istemiyorum daha ancak yerli-yabancı kontenjan sorunu onu da fazla rotasyona itiyor, bu da takımın dengesini bozuyor; yaptığı yanlışlar da cabası tabi mesela Amrabata o kadar dayanabilmesi gibi…

Haftasonu da Kasımpaşa maçı var kı bence hiçte kolay olmayacak hatta puan kaybı muhtemel bir maç bizi bekliyor, inşallah  yanılırım ancak sanırım devrimi önce taraftar yapacak zorla, baskıyla ya da darbeyle; zor günler bekliyor şimdilik gözüken o bu kulübü ancak projelerini tamamlamadan Ünal Aysal darbe olursa filmi başa sarmış oluruz bunu  da hatırlatayım dedim.

 

26 Kasım 2013 Salı

MECBURİ YAYIN AKIŞI DEĞİŞİKLİĞİ



Evet bir süredir bloğuma yazı yazması için eşimde dahil olmak üzere bir çok farklı takım taraftarı arkadaşıma öneride bulundum, teklif yaptım lakin malumunuz bunu söylemek zorunda kaldım hiçbirinde G.Saraylılık ruhu olmadığından sanırım yazmayı, yazabilmeyi cesaret edip bir iki kelam paylaşma hissiyatı, arzusu ve teklifi göremedim.

Bu saatten sonra sadece G.Sarayımla ilgili elimden geldiğince tüm branşlarda yazılarımı yazmaya ve paylaşmaya devam edeceğim, arka planda değişiklik yapacağım ancak bloğumun adı özellikle de eşim tarafından seçildiğinden benim uğurum olarak aynı kalacak artık ne diyeyim, G.Saray Türkiyedir zaten tüm Türkiyeyi beni okumaya davet ediyorum...

MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR


Evet biliyorum biraz fazla nutuk vari bir başlık oldu ama gerçekler ortada ve bu gerçekleri canlandırmak sahaya çıkacak Parçalı forma ruhunu yansıtacak futbolcularımızın elinde.

Önümüzde Ronaldosuz Reale karşı büyük bir şans var aslında, diyeceksiniz ki dünyanın en pahalı oyuncusu G.Bale, Fransız golcü Benzema, süper kanat Di Maria… böyle liste uzayıp gider ellerindeki kadro her halükarda bizden çok daha iyi ve kuvvetli kağıt üzerinde doğrudur ancak biz kilitlendikleri takdirde en büyük güvenceleri ve belki de şu anda dünyanın en formda oyuncusu olmayan bir ekibe karşı, işlerini garantilemiş olmalarının verdiği rahatlıkta gözönünde bulunduğunda full konsantre olacağımız bir doksan dakikayla belki de olmaz denen şeyi başarabiliriz.

 Ne mi yapmak gerekli; dediği gibi doğru oynamak aslında elimizdekilerle en doğru şekilde oynamak. Eray artık daha tecrübeli önündekilerde acaba yı attılar az da olsa mühim olan önündekiler zaten, Semih iyileşti yanında Chedjou ile Benzamanın yüzünü çok fazla döndürmemeliler kaleye; sağda Eboue geçen seneki maçta ki gibi hatalar yapmamalı, yerini çok kaybetmemeli gerektiği kadar ileri çıkmalı, solda bence H.Balta oynamalı ya da adamsızlıktan Dany, kontrollü olmalılar en azından savunmayı doğru yapmalılar. Melo ve Selçuk çok güveniyorum çünkü formdalar ve vitrin maçı onlar için de bence orta saha üçlemeli yani Khedira,Modric yokken X.Alonsonun topu kurması Isconun topu yönlendirmesi engellenmeli o yüzden hemen önlerinde oynamalı Sneijder, en azından karşısında onu gören X.A. rahat çıkamayacaktır sürekli. Burak ve Drobayla önde savunmaya ki Varane oynamayacak sanırım o zaman özellikle de Pepeye baskı yapılmalı, ani çıkışlar içinse Bruma; fizik gücü her ne kadar yeterli olmasa da oynamalı.

Şimdi diyeceksiniz ki evet kağıt üzerinde bunları demekle olmuyor ancak bu kulüp Avrupa’da neler yaptı hepimiz biliyoruz, neler yapabiliriz onları da hayal ediyoruz. Mancini bu sefer doğru oynatacaktır takımı ben inanıyorum çünkü o da Florya’da odasındaki kupaları ve resimleri gördükçe daha da anlamıştır kulübün vizyonunu ve yapması gerekenleri, biz başkaları gibi anamızın ligiyle sınırlı kalan bir takım değiliz, bizim kuruluş amacımız gibi tabir-i caizse ecnebileri yenmektir;elde malzeme kısıtlıdır doğru ama bu takım daha zayıf kadrolarla Barcelonadan,Liverpooldan puanlar alıp gruplardan çıktı; o yüzden biz doğru oynamaya çalışalım önce sonrasını hep beraber göreceğiz...

17 Kasım 2013 Pazar

They Have MURAT BİRİCİK We DON'T!



Şu ana kadar elimden geldiğince taraflı yayın yazmamaya özen ve önem gösterdim ancak dün akşam ki faciayı görünce dayanamadım birkaç cümle yazayım dedim...

Hakemlik müessesesi zor bir meslek artı baskı altında yapılan bir iş kabul ediyorum ama sürekli aynı adam sadece bize yapıyorsa bunun atında art niyet ve kasıt vardır kesinlikle. Federasyon zaten bize karşı önyargılı, şampiyon kafalarında belirli ama unutmasınlar ki bu taraftar ve camianın gücü varken geçen sene olduğu gibi istemeyerek de olsa alırız ellerinden kupayı alnımızın akıyla.Bence bizle uğraşacaklarına önce Milli Takıma bir coach bulsunlar sonra da salon problemlerini halletsinler; Galatasaray Türkiyedir unutmasınlar.

13 Kasım 2013 Çarşamba

GALATASARAY DOĞRU SPONSOR BULMUŞ!


Evet erkek basketbol şubemiz gerçekten çok doğru bir sponsor bulmuş; en kolayından hemen işlemleri sıkıntısız halledebilecekleri, sıra beklemeden hemen işlem yapabilecekleri bir sponsor...

Bu takımda iki seneden beri devam eden sakatlık laneti gerçekten Liv Hospitalı sponsor almakla halledilebilir bir tek; maliyeti de kısmak böyle birşey olsa gerek.Hem bir de üzerine çok iyi bir meblağda kazanıyoruz, biraz boyları uzun çocukların ama ona göre yatağı vardır koskoca hastanenin sanırım.

Şaka bir yana ''kış kış cinler kış kış'' demek geliyor insanın içinden artık, bu kadar da sakatlık normal değil. Sene başında Ergin Hoca kadroyu kurarken sanırım bir iki sakatlık öngörüyordur her hoca gibi onun için alternatifli bir kadro oluşturmuştur elinden geldiğince yalnız takımın neredeyse tamamına yakınının belirli aralıklarla sakatlanması hatta şimdiden önemli parçaların sezonu kapatması beklenen birşey olmasa gerek. 

Tek tek uzun yazmayacağım bu sakatlıkları ancak şimdiden N.Jawai,J.Gordon sezonu kapattı, Ersin,Marko da en az 3 ay olamayacak bizimle.Bu sakatlıkların ben sadece darbeye bağlı olmadığını düşünüyorum; biraz antreman düzeni, biraz da yoğun maç temposu ve buna tam anlamıyla alışık olmamanın da etkisi olduğunu sanıyorum.

Buna çözüm bulmak tabi ki teknik ekibin görevi ancak birileri buna dur demeli sanırım, gerekli yerlere de gerekli takviyeler maddiyata bakılmadan halledilmeli çünkü hedefler büyüyerek başlayan ve ona göre yatırım yapan bir branşta önümüze çıkan dağları aşmak için biraz daha yorulmak gerekli diye düşünüyorum; neyse boşuna ''Yenilmez Armada'' isimi konmadı onu göstermek lazım herkese, geçen sene kazanılan şampiyonluk gibi vermek lazım mesajı yine bu sene.

12 Kasım 2013 Salı

SPORTİF DİREKTÖR???



Şimdi bir sportif direktör geleceği söylemleri ayyuka çıktı hatta toplantı üzerine toplantılar yapılmaya başlandı; sanırım birini alacaklar yönetimle Mancini arasına bağlantı kuracak, Floryada düzen ve nizam getirecek birilerini..

Her ne kadar F.Terim varken orada otoriteyi o sağlıyorken, otoritenin kendisinden olmasını isteyen yönetime demek ki oralarda da bir idareci lazım, taraftarın tepkisini de azaltacak bir isim olmalı yani Bülent Tulun olamaz bu isim.

Geçen isimler Popescu,Bülent Korkmaz hatta Ergün Penbe,Suat Kaya bile geçiyor şu aralar yönetim içinde; ben hepsine kefilim hepsi efsanemizdir hepsi G.SARAY için çalışacaktır; ancak Manciniyle de uyum sağlayabilecek bir isim getirilmeli o bakımdan en uygun Popescu en ideali gibi gözüküyor, ne diyeyim ortalık bir anda toz duman oldu bende yazayım sizleri bilgilendireyim dedim her şey kesinleşsin yine yazacağım görüşlerimi; bu arada neden hep takımını yazıyorsun diyenlere de en çok malzeme bizde şu sıralar kötü de olsa maalesef yeter ki onlar düzelsin söz yazı yok G.Sarayım adına :)

11 Kasım 2013 Pazartesi

DEVRİM LAZIM HEM DE EN KANLISINDAN


Senelerdir olması gereken yapılması gereken bir şeydi bu aslında;bu takım geçen sene Ş.Liginde Çeyrek Final oynarken de son iki sezonun şampiyonuyken de...Takımın aslında Galatasaraya uygun olmadığını senelerdir söylüyoruz bu takımda senelerdir hala holiganlık yaptıkları veya attıkları bir gol üzerine yatan adamlar var, akrabası kongre üyesi olduğu için sırf kadroda olanlar; kimse de aga ne iş yaparsınız siz burada demiyor garanti parayı verip ceplerine servetlerine servet katıyor ve milyonlarca taraftarını onların beklentisine mahçup bırakıyor.

Bu takımın kültürü kazanmak, herkesi boğucu bir oyunla yenmek ve rakibi hapsetmek üzerine kurulu ister F.Terim,Gerets gibi toplu hücumla olsun isterde Luce,Mancini gibi kontrollü oyunla olsun ama mantalite değişmemeli taktikler değişse de o yüzden ona uygun kadro yapıları, mimarileri oluşturulmalı; ona uygun isimler giymeli o formayı. Şimdi diyeceksiniz ki bir maçla mı bunu söylüyorsun hayır tabi ki 2001 yılından beri hep bir şeyler eksik ya da yanlış yapıldı hatta bazen komple yanlış yapıldı her şey; sonuçlar hem kulüp maddi yapısına yansıdı hem de takıma o kadar şampiyonluğumuza rağmen.

Millenyum mucizesi kadromuz dağıldıktan sonra maddi imkansızlıklarla da yanlış işler yapıldı ancak sadece maddi sorunlar değil tabi yanlış tercihlerde o şartlarda yapılarak kapanması seneler alacak daha da büyük yaralar yarattılar kulüpte.F.Terimin ikinci gelişindeki yanlış tercihleri; Haginin bir şablon oluşturmaya çalışması derken E.Geretsin üzerine tam birşeyler koyuyor derken Adnanların o şablonu bozmak için elinden geleni yapması komple değişim aslında hatta devrim derken belki de işleri daha da berbat etmesi sonra tam Ü.Aysal-F.Terim kumaşı tuttu derken ikilinin anlaşamaması, yönetimsel sorunlar, muhasebeciliği çok olan bir düzen ve yine yapılan eksikliklerle bozuk düzen eksik işler...

Takıma bakınca diyorum ki ben bu halimle oynarım sahadaki hem ruhsuz hem de yeteneksizleri görünce, kadro bu şekilde olmamalı ne kadar eksik olursa olsun bu takımda bazı oyuncular yer almamalı kadroda. Galatasaray Futbol Akedemisinden çıkan isimler Bülent gibi Tugay gibi Suat gibi olmalı Sabri, Aydın, Emre Çolak gibi olmamalı; giden oyuncuların yeri hep daha az kapasiteleriyle üç kuruş daha az vereceğiz diye doldurulmamalı, egolar yüzünden canını dişine takan adamlar, karizması yok Anadoludan geldi diye oynamadan faydalı olacak isimler gönderilip yollanmamalı.

 Tek tek analize gerek yok herkes gördü olanları, seneledir de görüyor, şimdi diyorum ki ben hocaya izin verilmeli, yetki verilmeli gerekirse bu takımın yarısından çoğu yollanmalı, istenenler alınmalı, altyapıdan genç isimler daha iyi analizlerle çıkartılmalı, evet devrim gerekiyor artık; hem takım, hem tesis, hem amatör branşlar hem de hatta stad anlamında..

Kim yapacak bu yaptırımları kimde o cürret var derseniz ben G.Saray taraftarında bu gücü görebiliyorum ancak camiada var mı camia taraftarı dinler mi onu bilemiyorum ancak bu ülkedeki futbol devrimlerini hep G.Saray yapmıştır bundan sonra da onu yapacak güç damarlarında, yüreğinde armasında mevcuttur. Manciniyi bulmuşken Derwall yapmaya çalışmalıyız en azından ona benzetmeye, ben sıkıldım yeteneksiz ve ruhsuzlardan 99 u 100 yapacağım diye sahada 90 dakika kalanlardan sanırım sizde benim gibi düşünüyorsunuzdur, yazımı da benim mantaliteme uygun iki cümleyle iki bizi anlatan cümleyle bitireyim dedim;

'' G.Saray bir his takımıdır, renklerine aşık birbirlerini seven futbolcuların takımı.''

Baba Gündüz

'' G.Saraylılık bir din gibi, mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. Galatasarayı işte bunun için tercih eder Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım.''

Metin Oktay

10 Kasım 2013 Pazar

11 LERDEN DEV DERBİ ÖNCESİ MAÇ ÖNÜ ANALİZİ



Saat 18 itibariyle 11'ler açıklanınca hemen tek maçlık kupon yapmak ya da kuponuna maçı eklemek isteyenlere küçük bir analiz yapıp yardımcı olayım dedim...

Önce ev sahibi takımdan başlayayım; en büyük süpriz kadroda bence Meirellesin 18'e bile alınmaması oldu; bunun sebebini ise Alperin yokluğunda Christianın topu ileriye daha çok taşıyabileceği ve orada tutabileceği olarak düşünüyorum ki orta saha da direnç açısından olumsuz ancak hücum oynama ve yaratıcılık açısından mantıklı bir hamle olarak görüyorum. Emenikenin yedek kalıp diğer üçlünün oynaması ise bence daha mantıklı ve doğru olan tercihti, hoca da benimle aynı düşünerek gerektiğinde yedekten hazır kuvvet olarak ilerleyen dakikalarda kendisini oyuna sokarak diri ve canlı tutmak istedi sanırım hücum hattını.
En riskli tercih bence burada uzun sakatlıktan sonra oynayacak olan her ne kadar pozisyonunda Türkiyenin en iyisi olsa da maç. kondisyonu eksikliği olduğunu düşündüğüm Gökhan Gönül oldu ki sanırım oyuncunun tecrübesine çok güveniyor hoca.

G.sarayda ise defansı benim belirttiğim gibi yani daha sağlam kurmayı düşünmüş Mancini Danyi sol bek oynatarak; Ceyhunu orta da defansa yardımcı olarak oynatıp Selçuğu daha ileriye yakın oynatıp aslında Meloyla daha fazla hücuma katkı vermelerini istiyor, Brumayla Burağı da sanırım iki kanatta değişimli olarak oynatıp Drogbaya yardımcı olmalarını düşünüyor.G.saray da tabi ki handikap daha çok Erayın ne yapacağı bu defans dörtlüsünün hiç birlikte oynamaması, Bruma ve Burağın kanatlarda nasıl oynayacağı, Ceyhunun keza neler yapabileceği gibi ama bence en büyük hatası Mancinin Umutla başlamamak olacak.

Maç genelde evsahibinin topu kontrol ettii ve hücum edeceği bir oyun şeklinde geçecek, G.Saray ise daha kontrollü oynayacak. Çok golün olup olmayacağı konusunda fikrim tamamen Erayın performansı ile doğru orantılı, ancak şu an ki kadrolar ve yedeklerle de düşününce favori ev sahibi ekip olarak gözüküyor, güzel bir maç olacak bence süpriz olur mu bilemiyorum ancak kontrollü oyunu doğru oynayabilerlerse olur; ne diyeyim iyi seyirler kalbimiz tabi ki bir taraftan yana ama mühim olan sahadakilerin kalbini ortaya koyabilmesi.

6 Kasım 2013 Çarşamba

PARKENDEN KOPENHAG'A DEĞİŞMESİ GEREKENLER



5 günde mucize yaratılabilir mi ya da yapılan mucize olur mu; peki değişim yapılır mı değişim gerekli mi bir sürü soru kurcalıyor bugünlerde kafamı...Pazarın gelişi Salıdan belli olur mu, yoksa zaten Muslera ve Sneijder yokken moralsiz olan takım yenilgiyi baştan kabullenir mi sanırım benim gibi Mancini de düşünüyordur tüm bu soruları.

Geçen röportajında belirtti zaten kadro yapısının kendince yanlış yapıldığını, takımın özellikle yerli genç takviyeye ihtiyacı olduğunu, eldeki kadronun ise yetersiz ve devre arasına kadar kondisyon eksiği de dahil olmak üzere birçok sıkıntısı olduğunu yani mazeret çok ama bu taraftar mazeret kabul eder mi işte sorun orada.

Fatih Terimden Mancini'ye çok değişim var oyun yapısında ama kadro yapısı ne kadar o değişime uygun o da büyük bir soru işareti daha eee diyeceksiniz ki bu sezon gidiyor elden, Ş.Ligi treni de kaçmak sıkıntısıyla karşı karşıya sorunlu kim olacak, sonuçların olumsuzluğu kime yansıyacak bunu zaman gösterecek ama hocalık yeteneklerini göstermek için çok büyük bir şans geldi eline hocanın.

Kopenhag'da kapasitesi sınırlı rakibe karşı ilk 25 dakika baskı yiyen, sonrasında topa hakim olan ilk yarıda 4 net pozisyona giren ancak ikinci yarıda rakibi yarı sahasından pek çıkarmayan, gerçi onların da çıkmaya niyeti pek yoktu; lakin pozisyon üretemeyen kanatları etkin kullanamayan ve topu yeterli derecede aktif kullanamayan bir görüntü vardı. Rakibi açmak için Sneijderin eksikliği hissedildiği gibi, ligde onun yerine oynayan Emre Çolağında oynamaması, kanatta Aydın ve Brumanın yetersizliği ve özellikle Brumanın fizik gücü eksikliği, Burağın yine yeteneksizlikleri ve Drogbanın da hem yeterince topla buluşturulamaması ve etkisiz gününde olması aslında en azından alınacak bir puanın uçmasına sebep oldu.

Şimdi karşılarında diri, yorulmamış, sağlam ve formda ekip olacak hem de sakatları da iyileşmiş bir ekip, favori olmadıkları bir maç olacak. Ne yapılmalı, bir önceki yazımda da yazdım aslında defansı daha sağlam kurmak lazım en azından elindekilerle o yüzden Dany oynamalı kesinlikle sol bekte; Ceyhun'un orta sahada oynaması Selçuk ve Meloyu daha aktıif kullanmasını daha fazla ileriye katkı sağlamasını sağlayacaktır ayrıca rakibin orta saha direncine daha sağlam cevap vermesini sağlayacaktır.Bruma tercihi beni güçsüzlüğünden biraz düşünceye itti ama Umut kesinlikle bu maçta oynamalı Drogbaya destek vermeli ama sol kanatta Emre Çolak ya da belki de bir süpriz yaparak Rierayı bile deneyebilir çünkü Rieranın gördüğümüz gibi sorunu ileri çıkamaması çıkınca ise geri gelememesi; Dany önünde daha rahat ileride oynayıp geri dönüşlerde idare etmesi bile yeterli olabilecektir.

Bence taktik dışında önce motivasyonu sağlamalı Mancini, sonra da doğru yapıyı kurmalı. Taktiği zaten elindeki kısıtlı kadroyla yapabildiğinin en iyisiyle kuracaktır ancak yenecek gol sonrası düşecek moral ya da atılacak gol sonrası çok geriye çekilmeme gibi olaylarda maç içerisinde doğru kararlar vermeli çünkü özellikle kendisi için çok büyük bir sınav olacak bu, şu anda kaybetmek kolay kazanmak olay bunu da kendi belirleyecek neyse bize iyi seyirler; maç tahminime gelince bence Mancini belirleyecek tamamen sonucu malum favoriler hep kaybeder ancak Marcioyu izlemeli en azından oynacaksa Burak ve Umut bence çok işe yarayabilir.


4 Kasım 2013 Pazartesi

KADIKÖY'DE KAZANMAK, KAYBEDERKEN DE KAZANMAK...



10 Kasım çoğumuz için farklı anlamlar ifade ediyor, farklı duygular hissetmemizi sağlıyor; bayraklar yarıya iniyor hem her yerde hem de içimizde lakin bu sefer farklı bir anlamı daha var farklı bir heyecanı var; bize göre dünyanın en büyük üç derbisinden biri bazılarına göre de bizim açımızdan sadece büyüklüğü olan sadece ülke içerisinde sayılan bir maç bekliyor bizi.

Ben analizimi en son 1999-2000 sezonunda Kadıköy’den üç puan alan G.Saray ve bu maçta nasıl oynaması gerektiği üzerine kuran bir yazı yazarak yapmak istedim ancak özellikle son Muslera ve Sneijder sakatlık durumları yazımı daha da farklılaştırmak zorunda bıraktı, daha farklı şeyler yazmaya teşvik etti.

Nasıl kazanabilir Kadıköy’de sesli düşüneyim sesli düşünelim diyorum hep beraber, bir kere kalede güven veren bir isim olmalı ki Muslera’da bu sıfata sahip olabilecek bir isimdi lakin ortaya çıkan sakatlık aslında Eray için belki de bir fırsat ortaya çıkardı, çünkü kimse kötü oynarsa neden kötü oynadın demeyecek diyemeyecek niceleri o statta kötü oynamışken ama bir iyi oyun belki de kariyerini baştan çizecek ileriye sağlam adımlarla gitmesini sağlayacak belki de kaleyi bir daha bırakmaması anlamına gelecek.

Defansta ise yapılması gereken kanatlardan etkili olan özellikle de Gökhan Gönül büyük ihtimalle yokken soldan Caner’le etkili olan rakibin kanat organizasyonlarını kesmek olacaktır ki o zaman yabancı kontenjanı doğan bu sakatlıklardan dolayı rahatlayacakken kurguyu Eboue,Semih,Chedjou,Dany ile eldeki kadrodan en iyisini seçip sağlam ve tabir-i caizse fizikli forvetlere karşı fizikli bir defans kurmaktan geçiyor.

Orta sahada Melo ile Selçuğun iyi olduğu zaman zaten top hakimiyetini Türkiye’de G.Saray’dan alacak takım olduğunu düşünmüyorken daha rahat hareket edebilmeleri için Alperinde ileri çıkışları cezasından dolayı olmayacakken, Ceyhun-Melo-Selçuk kurgusuyla oluşacak orta saha hem daha dirençli hem de bu ikilinin daha çok ileriye yardım edebileceği bir hal alacaktır ki dirençli ve son dakikaya kadar mücadeleden düşmeyen rakibin yorulmasını da sağlayacaktır.

Belki de maçı getirecek adam ise burada oynaması gerektiğini düşündüğüm Bruma olacaktır, çünkü Gökhan Gönülsüz bir Fenerbahçe sağ kanadı son Bursa maçını da görmüşken onun iyi oyununa pek karşılık verecek yapıda bulunmuyor, sağda ise ben Umutu tercih ederdim lakin hocanın Burakla oynayacağını başlayacağını düşünürsek enerjik ve sağlam kalması halinde Canerin ileri çıkışlarını engellemeli, Eboueye yardım etmeli ve gerektiğinde topu olumlu kullanmalıdır.

İleride ise topu Drogbaya atmak ve ona yakın oynamak gerekli özellikle iki kanat ve arkasından Ceyhun’un oynamasında daha da rahatlayacağını düşündüğüm bu ikili tarafından…  Şimdi diyeceksiniz ki hep G.Saray’ı yazdın onun nasıl kazanması gerektiğini anlattın evet ama rakibin analizini yaparak elimden geldiğince yazdım ve favorinin ev sahibi olduğunu düşününce süprizin yapması gerektiklerini belirtmeye çalıştım dilim döndüğünce…

Gönlüm kimden yana herkes biliyor ama Atamıza layık bir karşılaşma diliyorum ben bir sürü yabancı madde ve olayın olabileceğini her ne kadar düşünüp tahmin etsem de ne diyelim iyi olan kazansın gerçekten iyi olma numarası yapan değil…