4 Kasım 2013 Pazartesi

KADIKÖY'DE KAZANMAK, KAYBEDERKEN DE KAZANMAK...



10 Kasım çoğumuz için farklı anlamlar ifade ediyor, farklı duygular hissetmemizi sağlıyor; bayraklar yarıya iniyor hem her yerde hem de içimizde lakin bu sefer farklı bir anlamı daha var farklı bir heyecanı var; bize göre dünyanın en büyük üç derbisinden biri bazılarına göre de bizim açımızdan sadece büyüklüğü olan sadece ülke içerisinde sayılan bir maç bekliyor bizi.

Ben analizimi en son 1999-2000 sezonunda Kadıköy’den üç puan alan G.Saray ve bu maçta nasıl oynaması gerektiği üzerine kuran bir yazı yazarak yapmak istedim ancak özellikle son Muslera ve Sneijder sakatlık durumları yazımı daha da farklılaştırmak zorunda bıraktı, daha farklı şeyler yazmaya teşvik etti.

Nasıl kazanabilir Kadıköy’de sesli düşüneyim sesli düşünelim diyorum hep beraber, bir kere kalede güven veren bir isim olmalı ki Muslera’da bu sıfata sahip olabilecek bir isimdi lakin ortaya çıkan sakatlık aslında Eray için belki de bir fırsat ortaya çıkardı, çünkü kimse kötü oynarsa neden kötü oynadın demeyecek diyemeyecek niceleri o statta kötü oynamışken ama bir iyi oyun belki de kariyerini baştan çizecek ileriye sağlam adımlarla gitmesini sağlayacak belki de kaleyi bir daha bırakmaması anlamına gelecek.

Defansta ise yapılması gereken kanatlardan etkili olan özellikle de Gökhan Gönül büyük ihtimalle yokken soldan Caner’le etkili olan rakibin kanat organizasyonlarını kesmek olacaktır ki o zaman yabancı kontenjanı doğan bu sakatlıklardan dolayı rahatlayacakken kurguyu Eboue,Semih,Chedjou,Dany ile eldeki kadrodan en iyisini seçip sağlam ve tabir-i caizse fizikli forvetlere karşı fizikli bir defans kurmaktan geçiyor.

Orta sahada Melo ile Selçuğun iyi olduğu zaman zaten top hakimiyetini Türkiye’de G.Saray’dan alacak takım olduğunu düşünmüyorken daha rahat hareket edebilmeleri için Alperinde ileri çıkışları cezasından dolayı olmayacakken, Ceyhun-Melo-Selçuk kurgusuyla oluşacak orta saha hem daha dirençli hem de bu ikilinin daha çok ileriye yardım edebileceği bir hal alacaktır ki dirençli ve son dakikaya kadar mücadeleden düşmeyen rakibin yorulmasını da sağlayacaktır.

Belki de maçı getirecek adam ise burada oynaması gerektiğini düşündüğüm Bruma olacaktır, çünkü Gökhan Gönülsüz bir Fenerbahçe sağ kanadı son Bursa maçını da görmüşken onun iyi oyununa pek karşılık verecek yapıda bulunmuyor, sağda ise ben Umutu tercih ederdim lakin hocanın Burakla oynayacağını başlayacağını düşünürsek enerjik ve sağlam kalması halinde Canerin ileri çıkışlarını engellemeli, Eboueye yardım etmeli ve gerektiğinde topu olumlu kullanmalıdır.

İleride ise topu Drogbaya atmak ve ona yakın oynamak gerekli özellikle iki kanat ve arkasından Ceyhun’un oynamasında daha da rahatlayacağını düşündüğüm bu ikili tarafından…  Şimdi diyeceksiniz ki hep G.Saray’ı yazdın onun nasıl kazanması gerektiğini anlattın evet ama rakibin analizini yaparak elimden geldiğince yazdım ve favorinin ev sahibi olduğunu düşününce süprizin yapması gerektiklerini belirtmeye çalıştım dilim döndüğünce…

Gönlüm kimden yana herkes biliyor ama Atamıza layık bir karşılaşma diliyorum ben bir sürü yabancı madde ve olayın olabileceğini her ne kadar düşünüp tahmin etsem de ne diyelim iyi olan kazansın gerçekten iyi olma numarası yapan değil…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder